IBS Sigorta ve Reasürans Brokerliği CEO’su Murat Çiftçi küresel ve çevresel risklerin sigorta sektörüne etkilerini değerlendirdiği bir açıklama yaptı. Çiftçi açıklamasında: “Küresel ısınma ve ekstrem hava olayları, sektörde hem mali baskılar yaratmakta hem de yeni fırsatlar doğurmaktadır. Sigorta şirketleri, sürdürülebilir yatırımlar yapmalı, risk modellemelerini yenilemeli ve iklim değişikliğine uyum sağlayacak stratejiler geliştirmelidir. Ayrıca, hükümetler ve uluslararası kuruluşlarla iş birliği içinde, iklim risklerini yönetme sürecine katkı sunmalıdır” değerlendirmesinde bulundu.
İklim değişikliğinin getirdiği çok yönlü çevresel riskler, doğal ekosistemlerin yanı sıra, küresel ekonomi üzerinde de etkili oluyor. Sigorta sektörü de bunlardan biri. Sektör, özellikle küresel ısınma, sel, dolu, kasırga gibi aşırı hava olaylarının getirdiği risklerle mücadele etmek için yeni stratejiler geliştiriyor.
Küresel ve çevresel risklerin sigorta sektörüne etkileri konusunda açıklama yapan IBS Sigorta ve Reasürans Brokerliği CEO’su Murat Çiftçi konuyla ilgili yaptığı açıklamada; “Küresel ısınma, doğal afetlerin sıklığını ve şiddetini artırarak, sigorta sektörünü önemli ölçüde etkiliyor. Birleşmiş Milletler Çevre Programı Finans Girişimi (UNEP FI) tarafından yayımlanan rapora göre; 2020 ve 2030 yılları arasında iklim değişikliğinin neden olduğu hasarların, sigorta şirketlerinin karşılayabileceği seviyelerin ötesine geçmesi bekleniyor. Özellikle kıyı şehirlerinde ve iklimsel değişikliklerin en yoğun hissedildiği bölgelerde, sigorta sektörüne düşen mali yük giderek artıyor. Küresel ısınma yalnızca doğrudan hasarlara neden olmakla kalmıyor, aynı zamanda tarım, enerji ve su yönetimi gibi birçok sektörde ekonomik dengeleri de bozuyor” dedi.
‘’Küresel ısınma, sigortacılık sektöründe yeni ve daha karmaşık riskler yaratıyor.’’
Murat Çiftçi, küresel ısınmanın etkisi nedeniyle özellikle mülk sigortalarındaki risk modellerinin yeniden gözden geçirildiğini belirterek, sözlerine şu şekilde devam etti: “Yüksek riskli bölgelerde sigorta primi artışları kaçınılmaz hale geliyor. Ancak sigorta şirketleri bu durumu fırsata çevirebilir. Sürdürülebilir enerji ve altyapı projelerine yatırım yaparak, uzun vadede hem çevreye hem de kendi bilançolarına katkı sağlayabilirler. Küresel ortalama sıcaklıklar arttıkça, yangın riski olan bölgelerde sigorta talepleri artıyor. Orman yangınları, sigorta sektörüne milyarlarca dolarlık hasar bırakıyor. Aynı zamanda kıyı şehirlerinde su baskını riski de artıyor. Özellikle ABD'nin Florida eyaleti ve Asya-Pasifik bölgesindeki adalar gibi bölgelerde, deniz seviyelerinin yükselmesi nedeniyle konut ve işyerleri sigortası koşulları daha karmaşık hale geliyor. Bir başka önemli konu da kuraklık ve su kıtlığı. Su yönetimi üzerindeki baskı artıyor. Tarım sigortaları, kuraklık riski nedeniyle sık sık poliçe yenileme veya ek prim talepleriyle karşılaşıyor. Özellikle Afrika kıtasında tarımsal üretimi sigortalayan şirketler, hasar talep oranlarındaki artışı yönetmekte zorlanıyor.”
‘’Yapay Zekâ Sayesinde Gelecekteki Riskleri Tahmin Edebiliriz’’
Murat Çiftçi büyük doğal afetlerin dışında, sıkça yaşanan ve büyük ekonomik kayıplara neden olan ikincil olaylara da dikkat çekti ve şu bilgileri paylaştı: “Dolu, yerel seller ve rüzgâr fırtınaları gibi ikincil olaylar, büyük afetler kadar geniş çaplı olmasa da daha sık meydana gelir. Bu da küçük hasar taleplerinin sigorta sektörüne sürekli bir yük bindirmesi anlamına gelir. İkincil tehlikelerin doğasını tahmin etmek, büyük doğal afetlere kıyasla daha zordur. Özellikle dolu gibi küçük çaplı olaylar, bölgesel farklılıklara bağlı olarak büyük kayıplara yol açabilir. Bu da risk modellemelerini daha karmaşık hale getirir. Bu tür iklimsel olayların etkilerini öngörmek ve bu olaylara karşı doğru sigorta ürünleri geliştirmek, sektördeki yenilikçilikle doğrudan bağlantılıdır. Özellikle yapay zekâ ve makine öğrenimi teknolojileri, iklimsel risklerin öngörülmesinde büyük bir potansiyele sahip. İklim verilerinin gerçek zamanlı analizi, gelecekte sigorta primlerinin daha doğru hesaplanmasına olanak tanıyabilir.’’
‘’Risk modellemeleri yeniden gözden geçirilerek güncellenmeli’’
Murat Çiftçi, iklim değişikliğinin sigorta sektöründeki risk modellemelerini yeniden gözden geçirmesini zorunlu kıldığını belirtti. Çiftçi sözlerine, ‘’İklim simülasyonları ve yapay zekâ destekli tahmin modelleri, daha doğru risk hesaplamalarına olanak tanımaktadır. Bu da sigorta primlerinin daha gerçekçi belirlenmesine yardımcı olurken, sigortalıların da kendilerini daha güvende hissetmelerini sağlamaktadır’’ şeklinde devam etti. Reasürans Brokerliği CEO’su Murat Çiftçi, Sigorta sektörünün iklim değişikliğiyle mücadelede hükümetlerle, uluslararası kuruluşlarla ve sivil toplum örgütleriyle iş birliği yapması gerektiğine dikkat çekti.